13 Ocak 2014 Pazartesi

2,5 yaş

Canım kızım,
Yine bir sürü şey birikti anlatacağım. Sen o kadar hızla büyüyorsun ki, artık ben hızı na yetişemiyorum. En son 29 aylıkken doktorunu ziyaret ettik. Maşallah her şey yolunda. Boyun yine yaşıtlarının üzerinde gidiyor. 93 cm. Kilon da 12,700kg. Bu sefer ki doktor kontrolunde diğer kontrollere göre daha güzel durdun. Biraz ağladın ama doktor ağzını aç diyince bir güzel açtın. Artık bir daha 3 yaşında gelin dedi doktorumuz. Bu arada 3 yaşına kadar bir göz ve diş muayenesi olman gerekiyormuş. Şu an baban inanılmaz yoğun olduğu için onun haftasonu kursları bittiği zaman götüreceğiz bakalım. 
Bu arada artık bir oyun arkadaşın var. Nurturiadan tanıştığım bir anneyle her pazar buluşuyoruz. Onun da 2 yaşında Rabia isimli tatlı bir kızı var. Şu an çok aktif oynamasanız da yine de iyi anlaşıyorsunuz. Canım kızım artık konuşman baya bir ilerledi. Kendini güzel bir şekilde ifade ediyorsun. Sokakta kedilere, kuşlara merhaba diyorsun. Merhaba benim adım Defne. Sizin adınız ne diyorsun? Hatta bizi kandırmaya bile çalışıyorsun bazen:) 
-Geçen gün televizyonumuzu viledanla silmene izin vermediğim için ağlama numarası yapıyordun. Ben de görmezden geldim. Ara ara tepkimi izleyen sen benden bir tepki alamayınca yanıma gelip, Anne ben ağlıyorum dedin:) O an o kadar tatlı bir yüz ifaden vardı ki... Herhalde ne kadar büyürsen büyü o yüz ifaden gözümün önünden gitmeyecek. 
- Bazen yanıma gelip, boynuma sarılıyorsun sonra da diyorsun ki. Anne seni çok seviyorum. Sen çok tatlısın. Ben orada eriyip bitiyorum canım kızım. Sen ne kadar güzel bir sevgisin. Allahıma her gün şükrediyorum. Sağlıklı bir şekilde seni bize verdiği için. 

Bu arada yavaş yavaş etkinliklere başladık senle. Boş zamanlarımda İnternette takip ettiğim bloglardan sana etkinlikler hazırlamaya çalışıyorum. Sen de bir çoğundan çok keyif alıyorsun. Keşke daha çok zamanın olsa da daha çok bir şeyler yapsak diyorum bazen. Ama seninle geçirdiğimiz her anı dolu dolu geçirmeyi seviyorum. 
Bu arada babanla da çok iyi anlaşıyorsun. İkiniz bir araya gelince çok tatlı oluyorsunuz. Artık alışkanlık haline gelen standart oyunlarınızı sırasıyla oynatıyorsun babana. Dıgı dıgı, bak düşücek düşücek, nereye gidiyorsun, eğer mutluysan, en sevdiğiniz oyunlar. Böyle yazınca pek bir anlam ifade etmiyormuş gibi geliyor ama siz inanılmaz eğleniyorsunuz. Aranızdaki harika ilişkiyi izlerken ben mest oluyorum. Dün akşam babanın boynu ağrıyordu ve pek keyfi yoktu. Sen babana baktın baktın ve sonra dedin ki:
- Baba ne oldu sana? üzgün görünüyorsun...
Biz o an babanla hayretler içinde birbirimize baktık. 
Yine başka bir akşam elitten aldığım kaşık çikolatalardan sana verdim. Bir tane de babana. Sonra baban çikolata kutusunu kaldırırken sen ısrarla bir tane daha istedin. Biz başta vermek istemedik çok olur diye ama o kadsr ısrar ettin ki, dayanamayıp babana ver dedim. Sen doğru aldığın çukulatayı bana getirdin ve dedin ki; Bu senin olmalı. Benim de yememi istemişsin canım kızım. Çok duygusalsın. Tabi anne de baba da öyle olunca. Senin de duygusal olman kaçınılmaz...

Hiç yorum yok: